İçindekiler
Sunuş – Nilüfer Erdem
André Green’in Yapıtına Bir Giriş – Christian Delourmel
Jean Laplanche’ın Yapıtına Kısa Bir Giriş – Dominique Scarfone
Analitik Durumda “Çeviri” ve “Dönüşüm” Freud – Bion – Laplanche – Susann Heenen-Wolff
Dürtülerin Bağlanması ve Bağlanamamasında Nesnenin İşlevi – René Roussillon
Şimdi ve Burada: Benim Bakış Açım – Betty Joseph
Şimdi Ne Zaman? Burası Neresi? – Edna O’Shaughnessy
Duraklamayı Aşmak: Hayalleme, Rüyalaştırma, Karşı-rüyalaştırma – Avner Bergstein
Yaratıcı Çevirilerde ve Analitik Yorumlarda Dönüşüm ve Değişmezlik: Borges ve Cervantes Üzerine Bioncu Bir Okuma – Beatriz Priel
Özgeçmişler
Özel Adlar Dizini
Kavramlar Dizini
The International Journal of Psychoanalysis (IJP) 2013 Sayıları Dizini
Sunuş
Nilüfer Erdem
Uluslararası Psikanaliz Yıllığı, altıncı sayısı olan 2014 Yıllığıyla kütüphanelerinizde yerini alıyor. Türkçe psikanaliz okurlarının artık yakından tanıdığı ve beklediği bir yayın haline gelen derlemeyi bu yıl yeniliklerle karşınıza getiriyoruz.
Öncelikle, Yıllığı bu defa tematik bir seçki olarak hazırlamayı kararlaştırdık ve The International Journal of Psychoanalysis (Uluslararası Psikanaliz Dergisi –IJP)’de 2013 yılında yayımlanan makalelerden yaptığımız derlemeyi Psikanalizde Fransız Okulu konusu etrafında şekillendirdik.
Kuşkusuz Fransız psikanalizi bir derlemeyle temsil edilemeyecek kadar geniş ve özgün kuramsal katkılar barındırıyor. Gene de bu yaklaşımın bazı ana hatlarını iki önemli isimle gündeme getirebildiğimize inanıyoruz. Bunlar iki yıl önce kaybettiğimiz iki büyük psikanaliz kuramcısı André Green (1927-2012) ve Jean Laplanche (1924-2012). Bu vesileyle bu iki yazarı saygıyla anıyoruz.
Fransa’da psikanalizin kurumsallaşması, Freud’un analizanı olan Prenses Marie Bonaparte’ın başını çektiği bir grup psikanalistin 1926 yılında Paris Psikanaliz Cemiyeti’ni (SPP) kurmasıyla başlar. 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi işgaliyle kapatılan Cemiyet savaştan sonra yeniden örgütlenir. Bu yeniden örgütlenme aynı zamanda psikanalizin bir disiplin olarak psikiyatriye göre yerinin sorgulandığı, psikanalizle üniversite ilişkisinin tartışıldığı, psikanalistin mesleki kimliğinin yeniden tanımlandığı yoğun bir analiz ve değerlendirme sürecidir. Bu değerlendirmeler Fransız psikanalizinin felsefesini kuran düşüncelerin temelini oluşturur.
Yine o sıralar, SPP üyesi eğitim analisti olan Jacques Lacan seans süresini farklılaştıran yaklaşımını ortaya atmıştır. Lacan ile Sacha Nacht’ın temsil ettiği karşıt görüşler SPP’nin bölünmesiyle sonuçlanır. Bu bölünmeden 1953’te Lacan’ın da içinde bulunduğu Fransız Psikanaliz Cemiyeti (SFP) bir çalışma grubu olarak doğar. Ancak grup Lacan’ın uygulamalarına bağlı bir eğitim programı izler, bu ise bir süre sonra Uluslararası Psikanaliz Birliği’yle (IPA) anlaşmazlığa düşmelerine yol açar. IPA grubun kendisine bağlı cemiyet olma başvurusunu, eğitimin yetersiz olduğu gerekçesiyle reddeder. IPA tarafından temsil edilen uluslararası bilimsel camianın dışında kalmak SFP analistleri arasında huzursuzluğa ve tartışmalara yol açar. 1964 yılında grup dağılır ve iki yeni dernek kurulur. Bunlardan biri IPA’yla köprüleri tamamen atan Lacan’ın kurduğu Paris Freud’cu Psikanaliz Okulu; diğeri ise kurucuları arasında Jean Laplanche’ın da bulunduğu, IPA’ya bağlı Fransa Psikanaliz Birliği’dir (APF).
Paris Psikanaliz Cemiyeti (SPP) ve Fransa Psikanaliz Birliği (APF) bugün Fransa’nın önde gelen iki psikanaliz kurumunu temsil etmektedir. A. Green SPP üyesi olarak, J. Laplanche ise APF üyesi olarak mesleklerini sürdürmüşlerdir. Her iki kuramcının yaklaşımlarının gerisinde Fransız psikanalizinin izlediği bu kendine özgü yolun ve kavramlaştırma süreçlerinin etkileri görülür. Jacques Lacan’la olan tartışmalarının, fikir alışverişlerinin ve ayrılıklarının izleri her ikisinin de düşüncesinin arka planında gözlemlenebilir. Freud’un yapıtına geri dönmeyi ve onu kavrayıp yorumlamayı esas alan anlayış her iki kuramcının da temel çıkış noktasıdır. Ortak kaynaktan yola çıkan araştırmalarının başka kuramcıların katkılarıyla zenginleşerek vardığı farklı kuramsal sonuçları ise bu kitapta, her iki yazar üzerine olan makalelerde takip etmek mümkün.
Kitabın, Fransız Okulu bağlamında seçtiğimiz ilk makalesi Fransız psikanalist Christian Delourmel’in André Green’in Yapıtına Bir Giriş başlıklı incelemesi. Green’in çalışmaları, bir taraftan psikanaliz kuramı ve uygulamasına dair metinlerinden diğer taraftan uygulamalı psikanaliz çalışmalarından (yani kültürel eserleri psikanalitik yaklaşımla ele aldığı çalışmalardan) oluşuyor. Yazar Green’in yapıtlarını bu iki boyutu da kapsayacak şekilde ele alıyor ve derin bir incelemeye tabi tutuyor. Onun, Freud metinlerinin yanı sıra farklı kuşaklara ve akımlara mensup psikanalistlerin görüşlerini de kapsayan değerlendirmelerini tarihselliği içinde inceliyor. Green’in psikanaliz kliniğine kazandırdığı ölü anne, olumsuzun çalışması gibi vazgeçilmez kavramları; ölüm dürtüsü ve yaşam dürtüsüne yaptığı vurguyu, Freud’dan alıp geliştirdiği dürtünün iki tersine dönüş modeli gibi önemli modellemeleri betimliyor. Green’in yapıtına bütüncül bir bakış sunuyor.
Jean Laplanche ise kitapta iki makaleleyle ele alınıyor. Bunlardan ilki Kanadalı psikanalist Dominique Scarfone’ninJean Laplanche’ın Çalışmalarına Kısa Bir Giriş başlıklı metni. Yazar Laplanche’ın çalışmalarında üç ana eksen saptamakla işe başlıyor. Bunlar Laplanche’ın Freud metinlerine uyguladığı eleştirel okuma yöntemi; psikanalize onun kazandırdığı çeviriye dayalı ruhsal işleyiş modeli; ve kaynağını Freud’u yorumlama çalışmasından alan genel baştan çıkar(ıl)ma kuramı. Bu üç ekseni irdeleyen yazar Laplanche’ın simgeleştirme ve ruhsallaştırma süreçlerine dair kuramlara kazandırdığı ufuk açıcı boyutları vurguluyor.
Laplanche üzerine olan ikinci metin Belçikalı psikanalist Susann Heenen-Wolff’un Analitik Durumda “Çeviri” ve “Dönüşüm” Freud – Bion – Laplanche başlıklı çalışması. Yazar Laplanche’ın modelini çeviri ve alfa işlevine dayalı dönüşüm kavramları üzerinden Bion’un modeliyle karşılaştırarak aradaki farklılıkları araştırıyor. Böylece hem Laplanche’ı hem de Bion’u ruhsal hakikatin inşası/yeniden inşasına dair bugünün canlı tartışmaları içinde yeniden konumlandırıyor. Genel baştan çıkar(ıl)ma kuramını ana hatlarıyla hatırlatarak, tıpkı erişkinin çocuğa “gizemli mesajlar” göndermesi gibi, analistin görevinin de bu ilk durumu yeniden başlatarak hastanın o mesajlara yeni “çeviriler” bulabilmesini sağlamak olduğunu vurguluyor ve vaka örnekleriyle Laplanche’ın modelini ve yorum stratejisini ortaya koyuyor. Yazar ayrıca Laplanche’ın görüşleriyle Lacan’ınkiler arasındaki farklılıklara ışık tutuyor.
Psikanalizde Fransız Okuluna dair son metin ise günümüzün önemli Fransız kuramcılarından biri olan SPP üyesi René Roussillon’a ait. Tıpkı Green gibi çalışmalarında Winnicott’a özel bir yer ayıran Roussillon sınır durumlar kliniğine olan katkılarıyla bilinen bir kuramcı. Kendisini, simgeleştirmenin gerçekleşemediği patolojik durumlar, yaratıcılık ve simgeleştirme süreçleri üzerine düşünen ve analitik çerçeveyi bu işlevler yönünde yeniden gözden geçiren bir kuramcı olarak tanıyoruz. Roussillon’un bu kitaba aldığımız Dürtülerin Bağlanması ve Bağlanamamasında Nesnenin İşlevi başlıklı makalesi, saldırganlığı yaratıcı hamlelere çevirmeye engel olan mekanizmaları araştırıyor ve çiftedeğerliliğin (ambivalans) çatışma biçiminde yapılanamamasını bundan sorumlu tutuyor. Yazarı tanıyanlar için bu makale onun yıkıcılık ve şiddete dair görüşlerini derli toplu biçimde tekrar gözden geçirebilecekleri bir metin olarak düşünülebilir. Roussillon’la bu vesileyle yeni tanışacak okurlar açısından ise zengin içerikli bir giriş makalesi olarak değerlendirilebilir. Böylece Fransız psikanalizinin bugün yürüttüğü önemli bir araştırma ve tartışma hattını gündeme getirebilmeyi umuyoruz.
Kitabın sonraki iki metininin seçiminde, önceki yıllarda olduğu gibi yine Türkiye’deki güncel psikanalitik düşünce ve tartışmaya katkıda bulunacağına inandığımız metinlere yöneldik. Britanyalı psikanalist Betty Joseph’in Şimdi ve Burada: Benim Bakış Açım başlıklı makalesinin, pek çok farklı psikanaliz yaklaşımında kullanılan şimdi ve burada tekniğine dair literatüre zenginlik katacağına inanıyoruz. Ayrıca bu seçimle, geçen yıl kaybettiğimiz Betty Joseph’i (1917-2013) saygıyla anıyoruz. Britanya Psikanaliz Cemiyetinin Klein’cı düşünürlerinden olan Joseph analiz seansında sadece hastanın ne dediğinin değil, analistin karşıaktarımının da mutlaka hesaba katılması gerektiğini söyleyen ve hararetle savunanan ilk kuramcılardan biridir. Yazar bu makalede şimdi ve burada kavramlarıyla kendisinin neyi kastettiğini berrak biçimde açıklıyor.
Onunla aynı gruptan bir başka önemli isim olan Edna O’Shaughnessy’nin Şimdi Ne Zaman? Burası Neresi? başlıklı makalesi ise Betty Joseph’in görüşlerini tartışmasıyla zenginleştiriyor. O’Shaughnessy kendi yürüttüğü bir analiz çalışmasından aktardığı kesitlerle, şimdi ve burada’nın, zamansal boyutu da kapsayan süreç içinde nasıl değişime uğradığının örneklerini veriyor.
Avner Bergstein’ın Duraklamayı Aşmak: Hayalleme, Rüyalaştırma, Karşı-rüyalaştırma makalesini, kuramın kliniğe uygulanışına ağırlık veren bir metin olarak tercih ettik. Yazar makalede Kendiliğin ilkel, temsil edilemez, ulaşılamaz görünen karanlık kısımlarını irdeliyor ve bastırılmış bilinçdışından farklı olan, yeterli temsillere sahip olmayan bastırılmamış bilinçdışı ile temas kurma yetimiz üzerine derinlemesine düşünüyor. Bu makalede, kitap boyunca farklı kavramlarıyla sık sık karşımıza çıkan Bion’un kuramına dair kapsamlı bir betimleme de buluyoruz. Yazar Bion’un henüz temsil edilmemiş ruhsal içeriklerin simgeleştirilmesine atıfla kullandığı rüyalaştırma kavramını ele alıyor. Hastanın rüyalaştırması açmaza sürüklendiğinde ya da bir duraklamayla karşılaştığında, onun rüyalaştıramadığını analistin nasıl rüyalaştırdığını ve dolayısıyla bu deneyimlerin hastanın ruhsallığına katılmasına nasıl aracılık ettiğini klinik örneklerle anlatıyor.
Son olarak psikanaliz alanı dışından okurların, özellikle çevirmenlerin ve edebiyat meraklılarının ilgisini çekecek bir uygulamalı psikanaliz metni var. Beatriz Priel’in Yaratıcı Çevirilerde ve Analitik Yorumlarda Dönüşüm ve Değişmezlik: Borges ve Cervantes Üzerine Bioncu Bir Okuma başlıklı makalesi kitap boyunca başka makalelerde psikanalitik bağlamda karşımıza çıkan çevirme, yani ruhsal içerikleri dönüştürme kavramını dilsel/edebi anlam oluşturma bağlamına uyarlayarak tartışıyor. Bion’un önerdiği model üzerinden düşünülen makalede J. L. Borges’in iki metni İbni Rüşd’ün Arayışı ve Don Kişot’un Yazarı Pierre Menard inceleniyor. Yazar ayrıca, Cervantes’in ruhsallığın tanımsız alanlarına sokulan ve gerçekliğin çok katmanlı biçimde yorumlanmasına izin veren melez bir dile dair sezgisine değiniyor.
Yıllıklarla ilgili diğer gelişmelere gelince… Birkaç güzel haberimiz var, bunlardan ilki Uluslararası Psikanaliz Yıllığının PEP Web’e girişi. PEP Web (http://www.pep-web.org/) psikanaliz, psikoloji ve psikiyatri camiası mensuplarının çok yakından tanıdığı, dünyanın en geniş online psikanaliz veritabanıdır. Yıllıklar 2014 Ocak ayı itibariyle PEP Web’e ilk Türkçe yayın olarak kabul edildi. Bu yıl 2009 ve 2010 sayıları PEP’ten okunabiliyor; 2010, 2011 ve 2012 sayılarındaki makalelerin ise özetlerine ulaşılabiliyor. Önümüzdeki yıllarda sonraki sayılar da zamanı geldiğinde PEP’te yayımlanmaya devam edecek.
Bir başka güzel haber; Uluslararası Psikanaliz Yıllığının artık bir blogu var: http://psikanalizyilligi.wordpress.com Yıllıklarla ilgili makaleleri blogdan okuyabilir, duyuruları takip edebilirsiniz; ayrıca yorum ve yazılarınızla siz de katkıda bulunabilirsiniz. Önümüzdeki dönemde blogumuzda Yıllık makaleleri üzerine okurların da katılımına açık bilimsel tartışmalar başlatmayı planlıyoruz.
Ayrıca Uluslararası Psikanaliz Yıllığıyla ilgili haber ve gelişmeleri Facebook (https://www.facebook.psikanalizyilligi.com) ve Twitter (PsikanalizYll) üzerinden takip edebilirsiniz.
Son olarak, The International Journal of Psychoanalysis bu yıl başı itibariyle IJP Open isimli, devrim niteliğinde bir uygulama başlattı. Online bir tartışma platformu olan IJP Open’a üye olarak IJP makalelerini henüz yayımlanmadan, akran değerlendirmesi aşamasında okuyup, değerlendirmeye katkıda bulunmak mümkün. Bununla ilgili ayrıntılı bilgiye www.ijp-open.org adresinden ulaşabilirsiniz.
Okurlarımızla elektronik ortamda da buluşmak dileğiyle, keyifli okumalar dileriz.