Bourgeois

Louise Bourgeois, L’Araignee (Örümcek), Bilbao, Guggenheim Müzesi

 

 

Öncelikle Kıyamet/ Kiyam Et başlıklı bu ilginç serginin küratörü Mahmut Wenda Koyuncu’ya (2) bu nazik daveti için ve tüm katılımcılara da dinlemeye geldikleri teşekkür ederim.

Günümüzün dünyasını betimlemek için kullanılan Kıyamet metaforu psikanalizi de doğrudan ilgilendiriyor. Gittikçe artan yıkıcılık ve şiddetle çevrelenen günümüz dünyasında öncelikle düşünme yeteneğinin tehlike altında olduğunu gösteren birçok tuhaflıklar var. Bu tuhaflıkları çağımız teknolojilerinin Dev Verileriyle, Akıllı Nesneleriyle kuşatılmış çağımızın topluluklarıyla ve bu topluluklar içinde düşünmeye çalışan bireyleriyle ele almak istiyorum.

Freud düşünme yeteneğimizin tehlike altında olmasını doğrudan ele almamış olsa da insanlardaki potansiyel yıkıcılık üzerine farklı metinlerde görüşlerini dile getirmiştir. Başlangıçta Freud bilime bel bağlamış ve Yanılsamanın Geleceği (1927) (3) adlı metninde bilimin dünyamızı savaşlardan ve yıkımdan kurtaracağını ileri sürmüş, genel olarak (yer yer tereddütlü olsa da) medeniyetin tüm kazanımları üzerine iyimser bir bakış açısı sergilemişti. Oysa daha sonra Uygarlığın Huzursuzluğu (1929) (4) adlı metinde farklı bir Freud vardır karşımızda. Freud bu eserinde rasyonel düşüncenin ölüm dürtüsü karşısında donanımsız olduğunu açıkça itiraf eder ve dünyanın ve medeniyetin tüm kazanımlarının son bulabileceğini trajik bir kötümserlikle ifade eder. Metnin sonunda şöyle der Freud: “İnsanlar doğa üzerindeki hâkimiyetlerini o denli artırmış durumdalar ki, bunların yardımıyla birbirlerini son insana varana dek ortadan kaldırmaları işten değildir. Bunu kendileri de bildiklerinden, günümüzdeki huzursuzluklarının, mutsuzluklarının ve kaygılı hallerinin esaslı bir bölümü buradan kaynaklanıyor” . (5)

II. Dünya savaşı toplama ve imha etme kamplarıyla Freud’un öngörüsünü doğruladı. Günümüze gelene kadar da şiddetin ve yok ediciliğin boyutları, yeni nesil teknolojilerle donatılmış silahlarla katmerleşerek arttı. Çevre felaketleri aynı seyri izledi. Ben çağımızın bu görünen bariz yok oluşlarına, yok etmelerine bir de görünmeyen ve sinsi bir yok etmeyi ekliyorum ve düşüncenin, düşünme yeteneğinin ciddi bir tehlike altında olduğunu ileri sürüyorum.

Bu yazının devamına ulaşmak için Kültür ve Psikanaliz adlı kitabıma başvurabilirsiniz.

 

 

 

}